Ola mı abdi ola da olmaya efkâr
  Var iken hünkâr
Elbette gül olan yerde şeydâ çeker zâr
  Gülde biten hâr
Her kimin ki derûnunda kadimdir derdi
  Mevlâ’dır verdi
Derde dâim olanların gûşu haberdâr
  Etmemiş inkâr
Bir gönül ki dost iledir dil çeker âhı
  Lutfeder şâhı
Dil erişir dilârâya olsa tövbekâr
  Dost eder nazar
Bir kula ki yâr olsa lutf-ı İlâhi
  Tutar dergâhı
Dergâhında mahrûm koymaz Hazreti Muhtâr
  Damadı Haydar
Rahmetenlilâlemin’dir habibim Ahmet
  Biz zayıf ümmet
Sen onun ismine affet cürmümüz Settar
  Ey ismi Gaffâr
Sümmânî’yem geçti günüm elde tutar yok
  Sende kerem çok
Sen fazlınla affetmezsen netsin günahkâr
  Gideceği yâr
  2
Âşığa aşkın âteşi gör ne yaradır
  Derde çaredir
Aşkı olmayan beyvâne bey bîçâredir
  Amma âvâredir
Her kimde ki lâ görünür ilm-i ibâre
  Feyzi idâre
Halledemez kelâmını yüzü karadır
  Fikri mudaradır
Yağma etsen âşık bâğını yâdân olmaz
  Fikrine salmaz
Çünkü anın iştiyâkı âhi peridir
  Meyli zâredir
Her kim ki sahiptir yahu kendi özüne
  Gitmez izine
Elbette o gûşların arzusu zâredir
  Sanma ki hâredir
Çünkü anın fi’li bozuk deli dubaradır
  Cismi mâredir
Yüzleri dost özleri düşmânına aldanma
  Ne derse kanma
Yâr için cân fedâ edip sakın usanma
  Gayriye yanma
Gayriye gönül verirsen yâr nicedir
  Mülkün ordadır
Kazâ-i Narman bize dünyâlık mekân
  Tenhaya diken
Sebâvetim Hüseyin’dir mahlâsım Sümmân
  Pederim Hasan
Tevellüdüm seksen dokuz ondan sonradır
  Meslek şuâradır
KOŞMA
Bir adam başına mürşit olamaz
Varıp bir kâmile danışmayınca
Cândan geçmeyince cânân bulunmaz
Gönül her eşyaya karışmayınca
Kâmiller sevmezler kendi pâyesin
Onlar kaldırmışlar dünyâ riyâsın
Kimse bilmez hiç kimsenin mayasın
Onla kalkıp düşüp konuşmayınca
Sümmânî’yem görmedim hiçbir sefâ
Her sefa dalına konmuş bin cefâ
Her ne istedimse yokdurur vefâ
Tarikat kulpuna yapışmayınca
NE FAYDA
Bir menzile başa kadar varmasan
Sen o yola kervan olsan ne fayda
Bir dilberin makamına konmasan
Hayâl ile mihmân olsan ne fayda
Bir ikbâl ki kara olur kalemde
Sözü hor görünür her bir kelâmda
Bir güzel ki seni sevmez âlemde
Yâ sen ona hayrân olsan ne fayda
Arabi Farisi dilin olmasa
Bülbüle münasip gülün olmasa
Asla bir meslekte elin olmasa
Dava ile sultân olsan ne fayda
Deli gönül bu isyandan beridir
Bir âh çekse dağı taşı eritir
Her bir güzel bir yiğidin yâridir
Elin güzeline baksan ne fayda
Gel Sümmânî yaradanı zikreyle
Verdiği nimete dâim şükreyle
Yamân işi tâ ezelden fikreyle
Başa geçip pişmân olsan ne fayda
SEMAİ
Bilmezsen ilm-i ibare
İrfanda mahsun olursun
Bir ibare bir dubara
Lisanda mahsun olursun