|
|
 |
  NASİHAT DESTANI
  Ahiret hâlini fikreyle gardaş
  Ne hizmete geldin sen bu cihâna
  Cihânda durmayıp zikreyle gardaş
  Nice kahramânlar geldi amâna
  Amân meyl eyleme dünyâ malına
  Tuzağa düşersin bakma eline
  Oku okut gir doğruluk yoluna
  İlm ile âmel et uyma şeytâna
  Şeytanı düşmân bil uyma sözüne
  Tahkiki zulm edersin kendi özüne
  Özün dönder gel doğruluk izine
  Tevhid eyle konuş merd-i merdâne
  Merdâne yürü gel aşk meydânına
  Emrini ısmarla kerem kânına
  Sabret Hak’tan ne gelirse cânına
  Şikâyet eyleme ben-i insana
  İnsanı gemleyip gıybet eyleme
  Hiç kimseye uzun kısa söyleme
  Dıraz eyle levh-i lebin dinleme
  Dilin hıfzeyle alıştırma yalana
  Yalancı dünyâyı havadan asma
  Fakir fukaradan selâmın kesme
  Câhil meclisine ayağın basma
  Latife ederken söver imâna
  İmân nedir okumamış bilmemiş
  Âlim meclisine asla varmamış
  Çıkacak cânına zahmet vermemiş
  Varın yoğun döker bir gün duhâna
  Duhâna âlemler sarfeder günde
  Malın yakarsın gözün önünde
  Yarın ki divân kurulur ulu günde
  Her nesneden suâl olur bu câna
  Bu câna der ki neye ettin heves
  Her saatte verdim sana bin nefes
  Nereye harcadın gel hesabın kes
  Deyip birer birer çeker divâna
  Divâna duruben veririz hesâb
  Sermâye olmazsa işimiz harâb
  Zebâniler eder bin türlü azâb
  Cümle gizli sırlar çıkar meydâna
  Meydân-ı arasat başa dar olur
  İkincisi genç ömründen sorulur
  İnkâr etsen ağzan mühr vurulur
  Cümle azâların gelir lisâna
  Lisânı fesihle eyler şehâdet
  Bu işi bizimle eyledin elbet
  Âhiret işine eyle itâat
  Biz bunu biliriz şöyle bu hâna
  Bu hâneler yahu geçmez ârından
  Üçüncü sorarlar kisb-i kârından
  Habbeden kubbeye külli varından
  Nereden almıştın gittin nirâna
  Aranır defterler cümle serâser
  Dürdüncü sorarlar senden bir haber
  İlme hizmet eyledin ise eğer
  Rahmı çoktur okuyana yazana
  Yazar okur isen kelâmı kadim
  Olur isen cümle işlerden nâdim
  Gel tarık-i Hakk’a dâim ol sâlim
  İhtiyâcın def edersin pekâla
  Gece uyanırsın hâb-ı nâzından
  Vâsıl olur Hakk’a her niyâzından
  Bir kez Allâh lafzı çıksa ağzından
  Azâmetiyle Lebbeyk der kulum sana
  Melâmet eyleme Sümmân sen seni
  Akıbet bilirim bu dünyâ fâni
  Nasip et cenneti Hak kerem kânı
  Cümle mü’minlerle varak divâna
|
|
 |
|
|
|
Bir adam başına mürşit olamaz
Varıp bir kâmile danışmayınca
Cândan geçmeyince cânân bulunmaz
Gönül her eşyaya karışmayınca
Kâmiller sevmezler kendi pâyesin
Onlar kaldırmışlar dünyâ riyâsın
Kimse bilmez hiç kimsenin mayasın
Onla kalkıp düşüp konuşmayınca
Sümmânî’yem görmedim hiçbir sefâ
Her sefa dalına konmuş bin cefâ
Her ne istedimse yokdurur vefâ
Tarikat kulpuna yapışmayınca
NE FAYDA
Bir menzile başa kadar varmasan
Sen o yola kervan olsan ne fayda
Bir dilberin makamına konmasan
Hayâl ile mihmân olsan ne fayda
Bir ikbâl ki kara olur kalemde
Sözü hor görünür her bir kelâmda
Bir güzel ki seni sevmez âlemde
Yâ sen ona hayrân olsan ne fayda
Arabi Farisi dilin olmasa
Bülbüle münasip gülün olmasa
Asla bir meslekte elin olmasa
Dava ile sultân olsan ne fayda
Deli gönül bu isyandan beridir
Bir âh çekse dağı taşı eritir
Her bir güzel bir yiğidin yâridir
Elin güzeline baksan ne fayda
Gel Sümmânî yaradanı zikreyle
Verdiği nimete dâim şükreyle
Yamân işi tâ ezelden fikreyle
Başa geçip pişmân olsan ne fayda
|
|
Bilmezsen ilm-i ibare
İrfanda mahsun olursun
Bir ibare bir dubara
Lisanda mahsun olursun
Refik olursun hizana
İşin uğramaz düzene
Ekme tohumun hazana
Harmanda mahsun olursun
Sen sana bak eyle nazar
Sen sana bak kime benzer
Sermayesiz açma pazar
Dükkanda mahsun olursun
Sen sana bak eyle yazık
Sen senin yolan al azık
Sefinen çıkarsa bozuk
Ummanda mahsun olursun
Sümmani söyler eş’arı
Her yerde açmaz esrarı
Benim demezse muhtarı
Divanda mahsun olursun
|
|
İşitme her sözü ol guş-u sağır
Beladan sakınmak noksanlık mıdır
İmkansız bir işe bağır ha bağır
Barbarlık eylemek insanlık mıdır
Söz söyle gönlünün iktidarınca
El elden üstündür arşa varınca
Süleyman’a söz öğretti karınca
Maslahat dinlemek nadanlık mıdır
Arifler her vakit nasihat eyler
Aklı olmayanlar öğüdü neyler
Dost dostun her sözü yüzüne söyler
Doğru söz söylemek düşmanlık mıdır
Sümmani daima ilimden bıkmaz
Aklı olan yoldan kenara çıkmaz
Yiğit odur gücü yettiğin yıkmaz
Ölmüşü öldürmek aslanlık mıdır
|
|
|
|
 |
|
|
|
|